Gaşka Türkleri Kimdir? Tarihin Komik Yanıyla Tanışmaya Hazır Olun!
Bazı milletler vardır ki, tarih kitaplarında ciddi ciddi anlatılır; bir bakarsınız sayfalar dolusu savaş, göç, antlaşma… Ama bir de öyle topluluklar vardır ki, onları okurken “Bu insanlar tarihe damga vururken kesin çay molası da vermiştir!” dersiniz. İşte Gaşka Türkleri tam da o kategoride. Şimdi kemerlerinizi bağlayın, çünkü hem tarih bilgisiyle donanacağız hem de kahkahalara boğulacağız!
Erkeklerin Strateji Kurduğu, Kadınların Kalpleri Fethettiği Yer: Gaşka Evreni
Gaşka Türkleri denince akla önce ilginç bir denge gelir. Erkekleri stratejinin kitabını yazarken kadınları empatinin ansiklopedisini basmış gibidir. Düşünün, savaş planı yapılırken erkekler harita başında “Bu tepenin ardına pusuyu kurarsak üç saat sonra zafer bizim olur!” diye hesap yapar. Kadınlar ise aynı anda “Tamam da önce askerlerin karnı aç, biraz çorba yapalım, sonra savaşırız.” diyerek ilişkisel zekâlarını konuşturur.
İşte Gaşka kültürünün gücü de burada yatıyor: mantık ve duygunun, kılıç ve kalbin el ele verip tarih sahnesine birlikte çıkmasında. Kısacası, bir yanda “fetih planı” diğer yanda “çeyiz planı” var. Bu ikisi birleşince ortaya çıkan şey: tarih kitaplarının en renkli sayfaları!
Gaşka Türkleri Nereden Çıktı Bu Kadar Eğlenceli?
Gaşka Türkleri, Orta Asya bozkırlarının yaramaz çocukları gibidir. Kökenleri eski Türk boylarına kadar uzanır ve zamanla göçlerle farklı bölgelere yayılmışlardır. Onların farkı ne mi? Bir kere sıradan bir topluluk gibi davranmazlar. Savaşta ciddiyet, barışta kahkaha, dostlukta ise sınır tanımaz bir sıcaklık…
Tarihte önemli roller üstlenmiş, kültürel miraslarıyla bölgeye damga vurmuşlardır. Ancak onları farklı kılan sadece yaptıkları değil, bunu yaparken takındıkları o “Gaşka tarzı” tavırdır. Bir düşmanı yenerler ama ertesi gün aynı düşmana “Gel bizde kahvaltı var” diyebilirler. E hal böyle olunca, düşman da dost da onları unutamaz.
Gaşka Kadınları: Empati Ordusunun Generalleri
Gaşka kadınlarını anlatmadan geçersek tarihe saygısızlık etmiş oluruz. Çünkü onlar sadece evin direği değil, toplumun da aklıdır. Empatileri sayesinde kabileler arasındaki çatışmaları barışla çözmüş, diplomasi sanatını daha ortada diplomasi diye bir şey yokken icat etmişlerdir.
Bir örnekle açıklayalım: Erkekler “Bu kabile bize saldırdı, intikam vakti!” diye atlara binmeye hazırlanırken, Gaşka kadınları çoktan karşı tarafın annesine çiçek göndermiş, “Oğullarımızı birbirine düşürmeyelim.” mesajını iletmiştir. İşte bu yüzden, Gaşka tarihinde sadece savaşlar değil, barış antlaşmaları da bolca yer alır.
Gaşka Erkekleri: Stratejinin Satranç Ustaları
Gaşka erkeklerini satranç tahtasına koysanız vezir diye değil, komple strateji kitabı diye anarsınız. Savaşta plan yapma, ticarette rota belirleme, göçte en uygun yeri seçme gibi konularda ustadırlar. Ancak bu ciddi görüntünün altında, bolca espri ve neşe de vardır. Çünkü onlar bilir ki, mizah moralin, moral ise zaferin yarısıdır.
Bir Gaşka erkeği, savaş alanında bile espri yapabilir: “Kalkanımı bulamıyorum ama galiba düşman çoktan teslim oldu!” İşte bu rahatlık, onları hem korkusuz hem de unutulmaz kılar.
Sonuç: Gaşka Türkleri Sadece Bir Halk Değil, Bir Ruh Hali!
Gaşka Türkleri’ni anlamak için sadece tarih okumak yetmez; biraz da gülmek, anlamak, hissetmek gerekir. Çünkü onlar için hayat sadece bir mücadele değil, aynı zamanda paylaşılacak bir hikâyedir. Stratejik akıl ile empatik kalbin buluştuğu bu topluluk, tarihte iz bırakırken yüzlerde de tebessüm bırakmıştır.
Şimdi sıra sizde! Sizce günümüzde bu kadar stratejik ama bir o kadar da empatik bir toplum olabilir mi? Yorumlarda buluşalım, birlikte “Gaşka ruhu”nu yeniden keşfedelim!
Daha yeni bir “sömürge sonrası” perspektifte, sınır çalışmalarında şu anda moda olan Kaşka, Hitit saldırganlığının ve geleneksel yaşam alanlarının işgaline, istismara uğramış kurbanları olarak düşünülebilir. Kaşkay Türkleri İran coğrafyasında yaşayan önemli Türk boylarından biridir . Uzun bir süre göçebe hayat tarzını sürdüren Kaşkaylar, son dönemlerde yerleşik hayata geçmeye başlamışlardır.
Nil!
Sevgili katkı veren, paylaştığınız düşünceler yazının hem estetik yönünü güçlendirdi hem de içeriğe entelektüel derinlik kattı.
546 yılından itibaren ise bölgede Pers hâkimiyeti başlar. M.Ö. I. Bin olarak anılan çağla birlikte Kastamonu Bölgesi Paphlagonia olarak adlandırılır. Bu bölgenin halkı açık olmamakla birlikte batıdan yani Balkanlar’dan gelmiş bir Thrak boyunun uzantısı olduğu düşünülebilir. Kastamonulular, çeşitli Oğuz boylarına mensuptur . Bu boylardan bazıları şunlardır: Kayı Boyu: Kuzkaya, Kurtkayı, Kayıköy, Aşağıkayı ve Yukarıkayı gibi yerleşim birimlerinde izler bırakmıştır.
Ferhat!
Görüşleriniz yazının dengeli bir yapıya kavuşmasını sağladı.
Kaşkay Türkleri İran coğrafyasında yaşayan önemli Türk boylarından biridir . Uzun bir süre göçebe hayat tarzını sürdüren Kaşkaylar, son dönemlerde yerleşik hayata geçmeye başlamışlardır. Kaşkayların yerleşik hayata geçmeleri kendilerine has birçok kültür varlığının da son bulmasına sebep olmaktadır. 10. yüzyılda Orta Asya’dan, çoklukla İran üzerinden Anadolu topraklarına yerleşen Oğuz-Türkmen başta olmak üzere pek çok boy Türk adı altında toplanmıştır .
Yaren! Katılmadığım yönler vardı ama katkınız yazıya zenginlik kattı, teşekkür ederim.